35 Haftalık Gebelik

Hamileliğinizin bir noktasında, doğum yapmanız gerektiği gerçeği sizi vurur. 35 haftalık hamilelikte, büyük gün gelene kadar yaklaşık beş haftanız kaldı. Bazen bu durum sizi bunaltabilir, ancak kendinize hatırlatın ki, kadınlar insanlığın başlangıcından beri bunu yapıyor. Siz de başarabilirsiniz!

Vücudunuzda Neler Oluyor?

35 haftalık hamilelikte, bu günlerde biraz daha yorgun olmanız normaldir. Neredeyse tam zamanlı bir bebek taşıyorsunuz. Rahminiz kaburgalarınıza kadar uzanmış durumda, bu da uyumayı biraz zorlaştırabilir.

Ayrıca, bu günlerde küçük tekmeler ve itişler daha keskin hissedilebilir. Bunun nedeni amniyotik sıvı seviyenizin biraz azalmış olmasıdır. Ancak endişelenmeyin, bebeğiniz için gereken yastıklamayı sağlayacak kadar sıvı hala vardır.

35. haftada, son taramalarınızı da yaptırıyorsunuz. Önümüzdeki birkaç hafta içinde doktorunuz sizi grup B streptokokları için kontrol edecektir. Grup B streptokokları, yetişkinlerde genellikle zararsız olan ancak doğum sırasında bebeğinize geçtiğinde sorun yaratabilecek bir bakteridir. Grup B streptokokları, yenidoğanlarda menenjit ve pnömoni gibi komplikasyonlara neden olabilir.

    Bakteri çok yaygındır ve kadınların yaklaşık yüzde 10 ila 30’unun grup B streptokok taşıyıcısı olduğu tahmin edilmektedir. Tarama, hızlı bir rektal ve vajinal sürüntü ile yapılır. Grup B streptokok pozitif çıkarsa, doğum sırasında intravenöz olarak antibiyotik verilir ve bu da bebeğinizin enfekte olma olasılığını azaltır.

    Bebeğinizde Neler Oluyor?

    Bebeğiniz neredeyse doğuma hazırdır. Yaklaşık beş buçuk pound ağırlığındadır ve bir kavun büyüklüğündedir. Küçük meleğiniz, doğumdan bir ay önce nasıl görünecekse hemen hemen öyle görünüyor.

    Fiziksel gelişim büyük ölçüde tamamlanmıştır. Bağırsakları mekoniyum üretiyor, karaciğeri atıkları işliyor ve diğer organların çoğu dışarıda işlev görebilecek durumda. Bebeğinizin büyümesi, şu anda çoğunlukla yağ gelişimi ile ilgilidir. Eklenen yağ, sadece bebeğinizi sevimli kılmakla kalmaz, aynı zamanda doğduğunda sıcaklığını düzenlemesine de yardımcı olur.

    Bu noktada, bebeğiniz biraz daha kilo alıyor ve kendi başına nefes alma yeteneğini mükemmelleştiriyor. Aslında, bu noktada doğuma girseniz bile, muhtemelen iyi bir şekilde adapte olabilir.

    Bebeğinizin bulunduğu yer daraldığı için tekme ve itiş hareketleri daha az olabilir. Ancak saatte birkaç kez düzenli hareketler hissetmelisiniz. Bebeğiniz şu anda baş aşağı pozisyonda olmalı ve aşağı doğru yolculuğa hazırdır.

    Bebeğinizin kemikleri sertleşirken, kafatası hala oldukça yumuşaktır. Bunun nedeni, kafasının doğum kanalından geçmek için biraz esnek olması gerektiğidir. Bebeğinizin kafası doğum sırasında biraz sıkıştığı için, onu ilk gördüğünüzde kafasının koni şeklinde olması sizi şaşırtmasın. Küçük meleğinizin kafası şekilsiz görünüyorsa endişelenmeyin. Koni kafa genellikle birkaç gün ila bir hafta içinde normale döner.

    Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Doğum hakkında bazı korkular yaşamaya başladıysanız, bu tamamen normaldir. Eğer bu ilk bebeğinizse, özellikle endişeli olabilirsiniz. Ayrıca, 30 saat süren doğumlar, doğum masasında dışkılama ve çalışmayan epiduraller hakkında duyduğunuz hikayeler, en sakin anne adayını bile korkutabilir.

    Peki, doğum korkularını yatıştırmak için yapabileceğiniz bir şey var mı? Evet ve hayır. Yardımcı olabilecek bir şey, ne bekleyeceğinizi bilmektir. Bu ilk bebeğinizse, bilinmeyen korkusu endişeyi daha da artırabilir. Daha önce çocuk sahibi olmuş olsanız bile, her doğum farklıdır, bu yüzden ne olacağını hala bilemeyebilirsiniz.

    Bilgi, korkuları azaltmak için güçlü bir silahtır, ancak abartıya kaçmamak da önemlidir. Doğum sırasında her şeyin ne kadar kötü olabileceğini öğrenmek size hiçbir fayda sağlamaz.

    Unutmayın, duyduğunuz her korkutucu doğum tecrübesi için, en az bir o kadar, hatta daha fazla olumlu deneyim vardır. Sadece bu deneyimleri duymamış olabilirsiniz.

    Leave a Reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir